4 Şubat 2012 Cumartesi

YILLARIN ZAYIFLATAMADIĞI PİS ŞİŞKO

Bu Gün : 148,40 Kg


Bu iş iki sene önce başladı.

Yılların zayflatamadığı koca şişko, ben, iki sene kadar önce birden kötüledim, önce bacaklarım ve ayaklarım şişti, üç adım attığımda göğsüm ağrımaya başladı, üç adım daha attığımda ise bacaklarım yorulmaya başladı.

Hiç bana ne oluyor diye düşünmeden, doktora falan da görünmeden önce, hemen tartıya koştum. Tabii evdeki 130 kg ya kadar tartığı için beni zaten uzun zamandır tartamıyordu, ben de mahalledeki super markete gittim. Depolarının girişinde bir kantarları var, çuvalları tartmak için herhalde, eh ben de artık bir çuval (ne çuvalıysa) olduğuma göre tam bana göre. Kimseye çaktırmadan üzerine çıktım, digital gösterge 160 ve noktadan sonra da bir takım rakamlar yazdı. herzaman şişkoydum ama bu kadarı da ÇÜŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ artık.

Baktım ki gurmelik, yemeği sevmek, obur olmak falan artık beni yavaş yavaş öldürme ile süründürme arası bir duruma götürmekte, boğazdan gelenle giden de farklı, gelen hoş, zevkli, tadından yanına varılmıyo ama boğazdan giden hiç de öyle değil korktum.

İşte o zaman bu yemekden zevk alma işinin böyle gitmeyeceğine, devamının da bayağı kötü geleceğine inanarak bir şeyler yapmam gerektiğini anladım.

Hemen bir tıpa aramaya başladım. Yılların zayıflatamadığı bir koca şişko olarak bende tıpalar, yöntemler , rejimler çok. Denemediğim hiç bir yol yok desem yeridir tüm hayatım boyunca. Hepsini bilirim reimlerin hatta hepsini de bir şekilde denedim ama bu sefer hangisi acaba diye uygulayacağım diyete karar vermeye çalışırken - ki 15b gün geçti bu arada, bir arkadaşım beni kolumdan (yada kulağımdan) tuttuğu gibi bir diyetisyene götürdü. çok tatlı, konusunda uzman olduğu her halinden belli ve en önemlisi beni zayıflatmaya azimli bir hanım. Önce beni çıplak ayakla bir makinenin üzerine çıkardı, vücumdaki kas , su, yağ oranlarını ölçüyormuş. Gerçi ben pek inanmadım ama neyse. Çıkan sonucun bana dokunan yeri ne kadar oranda yağ olduğumdan çok sonuca göre belirlenen yaşımın 68 olmasıydı. hemen koşa koşa eve geldim, aynaya baktım, EVEEET 70 lik bir amca aynadan bana bakıyor. Halbuki ben hala gencim güzelim sesim de güzel diye ortalarda dolaşırken bu aynadaki 70 lik amca inanın hiç de şık olmadı. benim moral yerlerde sürünürken dieyetisyenim ve beraber çalıştığı doktor amca beni karşılarına alıp elime bir reçete - pardon diyet listesi sıkıştırdılar. İlk hafta bayağı zorlandım tabii ki, yazdıklarını yemelerden önce mi yoksa yemeklerden sonra mı almam gerektiğini sormayı unutmuşum. Bir hafta sonra veren doktor da olsa, yazılanların yemeğin kendisi olduğunu anlayınca zaten dibe vurmuş olan moralim sıfırın da altına indi.

Verilen diyeti tam uygulamasam da işe yaradı, üç bölümlü midemi doldurmak, hele gözümü doyurmak için büyük çaba harcadım, 12 kilo verdim. Derken tatile Bodruma gittim, ne tatidi ama 8 kilo aldım geri gelirken.

Arkadan Hindistanda Ayurveda eğitimine gittik, Ayurvedik beslenme ve masaj beni 10 kilo zayıflattı
Neyse , ben 10 kilo verdim, sonra geri aldım , sonra bi daha 12 kilo verdim, bi daha aldım, 10 kg daha verdim onu da aldım.

VEEEEEE   bir kere daha anladım ki işin aslı benim bir ömür boyu yaptığım diyetler değil, işin aslı kararlılık, irade gücü falan ama bu enerjilerin harcanması gereken asıl nokta YAŞAM TARZINI değiştirmek.

Ya da başka bir deyişle ADAM GİBİ YEMEK ve bunu da YAŞAM TARZI haline çevirmek. Bunu başarması da kolay değil.



Bunları sizle niye mi paylaşıyorum?

Sebebi çok basit, yarım asırı geçmiş bir zamandır edinilmiş alışkanlıkları bırakmak ve yaşam tarzını değiştirmek hiç de kolay bir şey değil, hele hele tek başına yürümeye çalışırsan. Yaptıklarımı, yediklerimi, yemeklerimin tariflerini, sevinç ve sıkıntılarımı, bu yolda giderken çektiklerimi sizlerle paylaşırsam belki sizler yürümeye başladığım yolda yanımda olursunuz, koluma giresiniz, beni cesaretlendirir, vazgeçmemi engellersiniz diye. Bakalım sizin de desteğinizle becerebilecekmiyim, becerebilecekmiyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder